“Ticarethane” ve Parti
Erdoğan “partili” bir Cumhurbaşkanı. Böyle olmasını kendisi istedi ve çok istedi. Anayasa öyle şekillendi ve o çerçevede de iki dönemdir (üç de sayanlar var) görevi sürdürüyor. Bir kere daha seçilebilmek için şartlar oluşturmaya çalıştığı görüşü de siyaset zemininin genel kanaati.
“Partili” olmasaydı, bu ikinci – üçüncü seçilişler mümkün olur muydu? Muhtemelen siyasetin “ben merkezci” karakterinin bu imkânı vermeyeceğini (Özal örneğinden yola çıkarak) düşündü ve partinin dizginlerini (kimseye) bırakmak istemedi.
Anayasadaki “milletin birliğini temsil” özelliğini ihlal riski zaman zaman bariz biçimde ortaya çıkmasına rağmen, “Parti” ile ilişkisini canlı tutmakta ısrar etti.
2019 ve 2024 yerel seçimlerinde, özellikle İstanbul – Ankara gibi sembol şehirleri partisinin kazanması için sahada canhıraş bir çaba gösterdi ama hem bu sembol şehirler hem de daha pek çoğu kaybedildi.
İç – Dış politikada hassas süreçler yaşanıyor. Buna rağmen Erdoğan “Partili Cumhurbaşkanı” hüviyetini bir kere daha ete - kemiğe büründürürcesine partisinin il kongrelerinde deyim yerindeyse oradan oraya koşturuyor. Mart sonu gibi 8. Olağan Kongre yapılacak ve diyelim 2028 seçimlerine doğru partiyi sırtlanacak kadro seçilecek. Ancak orada seçilecek merkez kadro da yetmez, illerin, ilçelerin, beldelerin de benzeri bir heyecan yüklenmesi lâzım.
Cumhur İttifakı, “yeniden seçilmesini beka meselesi gibi gören” Bahçeli’nin açık desteği vs… hepsi tamam, ama belli ki kaygılı. Yüzde 50 artı 1’i başından beri ciddi risk olarak gördü ve partinin oyu şu sıralar 30’lar civarında. Trabzon’da “Yüzde 50’yi bulmamız lâzım” dedi. Cumhur İttifakı’nın oy toplamı bile yüzde 50’yi bulmuyor.
Kongreler “yenilenme” zemini olarak görülüyor. Bunu Erdoğan da ifade etti, partinin diğer ileri gelenleri de…
2019 seçimlerine, İstanbul – Ankara dahil, pek çok büyük şehrin belediye başkanını, ne olduğu tam anlaşılamayan “metal yorgunluğu” gerekçesiyle değiştirerek girmişti. Metal yorgunluğunun içini doldurmak muhalefete düşmüştü.
Şimdi “Parti kadrolarında yenilenme” söylemi revaçta. İstanbul’un iddialı başkanı bile değişecekler listesinde.
Erdoğan Rize’de “Ticarethane” ifadesini kullandı.
“Genel Başkan çok şikayetler alıyor, diye başladı. Benim bu şikayetleri burada haykırmam lâzım, dedi. Siyasetimizi yaparken hak olan davamıza hizmet etmeye bakacağız. Altını çizerek tekrar ediyorum, bunları herhangi bir çıkar, makam ve mevki beklentisiyle değil. Aksi takdirde partiyi ticarethaneye çevirirsiniz. Bu bizim asla göz yummayacağımız, müsaade etmeyeceğimiz bir durum” dedi.
Geldik yine parti, siyaset, dâvâ, makam, mevki ve ticarethane ayrımına…
Zor mesele değil mi?
Bu sözü Rize’de söylüyor Erdoğan. Demek Rize gibi bir yerde bile “ticarethane” oluşturulabilecek siyaset zemini söz konusu. Benzeri sözleri Trabzon’da da söyleyebilir, İzmir’de de, Ankara’da ve İstanbul’da da…
22 yıllık bir iktidar söz konusu. Beştepe’den aşağıya doğru devletin kılcal damarları bile bir “statü” niteliği taşıyor ve işsizliğin böylesine yakıcı olduğu bir vasatta, her statü için “siyasi ticarethaneler”in kapısı çalınabilir. Mülâkattan bir türlü neden vazgeçemiyoruz?
İhaleler hakeza… O mesele yerele kalmaz mı diyorsunuz, bilmem ki… Yerelde de kurulan ihale pazarları vardır.
Erdoğan muhtemelen statü verilenlerin “Dâvâ heyecanı”nı kaybetmesinden şikâyetçidir. Kimdi birisi söylemişti, “Beştepe’ye sandık konulsa Ak Parti başarılı çıkmayabilir” diye… Öyle de olur bu işler, İbn Haldun’un dediği gibi asabiyetten atalete doğru yol alınır. “Beka meselesi” evet, o da hatırda tutulmalıdır ama, biraz da işin keyfi çıkarılmalı değil midir?
Remus – Romülüs efsanesi vardır hani… Bir kurdun memelerine yapışmış iki kardeş… Roma’nın kuruluşu o efsane ile ilgilidir. O iki kardeş bile bir süre sonra kavgaya tutuşur ve biri diğerini öldürür.
Bazen aklıma, geçen 22 yılda devletin memelerine yapışmış kadrolar geliyor, siyaset o paylaşım zemininde gelişir. Babayı evlatla sınamaya sokan Skuid Game’in ikinci versiyonu da gösterimde şimdilerde…
Erdoğan’ın partisine bakıp nereleri “Ticarethane” olarak nitelediği ve “Ticarethanenin nasıl oluştuğu”na dair kanaatleri bilinse şüphesiz daha onarıcı yola girilebilir. Bazen insanlar, “Ticarethane” olgusunu o kadar içselleştirmiş olurlar ki, dava – parti – ticaret – çıkar alanları birbirinden ayırt edilemez hale gelir. Ondan sonra ara ki “Dâvâ adamı”nı bulup işin başına geçiresin…
Bir ara “Ömerler” aramıştı Erdoğan… Neydi “Ömer kalitesi” o da çok iyi anlaşılmamıştı. Şimdi “Partiyi ticarethane haline getirmeyin” dendiğinde kimler birbirine bakmıştır Rize’de ya da Ankara’da? Kabahat samur kürk olsa kimse üstüne almazmış ya…















imam hatip mezunuyum. 50 yaşımdayım. kendimi bildim bileli islamcı camianın içindeyim. ey tayyip senin davanın ne olduğunu ben hala anlamış değilim. ama ne olmadığını gayet iyi anladım: senin davan islam değil. oradan çoook çok uzaksın. en başından beri uzaktın. ama bizim bunu anlamamız epey zaman aldı.
Yanıtla (42) (4)Ee günaydın. Biraz geç olmadı mı?
Yanıtla (21) (2)konu objektif mantıktan ibaret değil. duygusal kopuş gerekiyor. bir de yıkıldıkça yeniden kurdukları kutuplaşma fanusu var. o da berbat. o duygusal kopuş gerçekleşmeden gerçekleri göremiyorsunuz, hep mazur görüyorsunuz. benim duygusal kopuşum soma faciasıyla başladı.
Yanıtla (9) (0)Sen bu ülkede yaşamıyorsun galiba......
Yanıtla (0) (0)Erdoğan halkın şikayetçi olduğunu ve yardım isteyenleri başka yerlere havale edilmemesini istedi. BUnu tüm vatandaşlar için mi istedi yoksa AKP li olanlar için mi istedi. Mesela CHP li bir vatandaşın bu şikayeti ne kadar dikkate alınır? Dikkate alınacak olsaydı CHP li belediyeleri silkeleyin der miydi. Benim anladığım kadarı ile AKP seçmeni dahi çok şikayet etmeye başlamış. Partizanlık böyle bir şey. Cumhurun Reisi, halka hizmet edecek olan belediyeleri dahi CHP li olmalarına göre ayrıştırıyor.
Yanıtla (9) (0)Erdoğan’ın ne konuştuğuna bakılmaz. ne yaptığına bakılır, çünkü kendi sözleriyle kendi kendini bağlamayan bir insandır. işte bu yüzden ne konuştuğunun hiç bir önemi yoktur. dünyanın en doğru sözlerini söyleyebilir. ama işlerin en yamuğunu en şaibelisini yapar. bu güne dek haykırarak söyleyip de fiiliyatta tam tersini yapmadığı bir ahlaki ilke hatırlamıyorum. adeta çift kişilikli. psikiyatri doktorlarının alanına giren bir durumu var. hakaret değil tespit.
Yanıtla (0) (0)Siyasi partilerin çoğu ticarethaneye dönmüştür. Bazı Chp li belediyelerin yerel seçimlerden sonra oturma verdiği binaların sadece teras katları ile projeleri karşılaştırın yeter. Yükseltilen teras duvarları için yoldaş müteahhitlerden para alınmaz diğerlerinden her cm yükselti için 10000 lira alınır belgesi yok ama niye bazılarına göz yumulduğunu sorun.El cevap : sehven. Bu belediyelerin yoldaş müteahhitleri vardır riskli binanı bunlara verirsen sorun çıkmaz.
Yanıtla (1) (24)Asıl akp bir tüccar partidir, betoncu, emlakçı, rant için gelmiş, ülkeye adeta darül harp muamelesi eden bir anlayış. Rant , ticaret olmasa partiye ilgi olmuyor diyenler de iktidardan. Açın bakın. İhaleler adrese teslim , saraylar adrese teslim, YİDler katmerli hazine garantili, bir sen bir ben iki koalisyon ortağı ihale paylaşımında, CHpli belediyelere bırakılan borçlar, şimdi mallarına el konuluyor dalga geçer gibi.. baştan aşağı ticarethane bu iktidar. O nedenle iktidarda kalabiliyor.
Yanıtla (23) (2)Gel de Muğla'da, Bodrum'da, Marmaris'te gör chpyi..
Yanıtla (1) (2)Chp li belediyeler uykuda istanbul ankara izmirde akılda kalan 1 eserleri var mı,trafik felç istanbulda 8 km, ankarada 0 km. metro yaptılar, İzmiri bilen varsa söylesin.
Yanıtla (2) (4)eser derken akp'nin halka 1'e 5 katlayarak itelediği, gelecek nesilleri dahi borçlandırdığı skandal mega soygun projelerini mi kastediyorsun. ? chp'nin durumu pek parlak değil ama akp kadar berbat da değil. ben ikisine de oy vermiyorum ayrı konu.
Yanıtla (1) (0)AKP siyaseti pazarı ele geçirmenin aracı olarak kullanmakta ve haksız rekabetle elde ettiği kaynaklarla iktidara ölesiye sarılmaktadır. Sırf partizanlara kaynak aktarmak dahil her türlü ticaret ve menfaat çeşidini devreye sokmuş bulunmaktadır.
Yanıtla (47) (1)İktidarın iktidarda kalmasının baş müsebbibi chp diyorum, ne alaka diyorlar. Yıllardır ana muhalefet oluyorsun, iktidar olmaya en büyük aday oluyorsun ama muhalefet eşiğini bir türlü aşamıyorsun, tabiri caizse bu hastalığın bir sebebi olmalı,peki bu hastalığın tanısı ve ilacı yok mu?
Yanıtla (3) (11)Tedavisi yok maalesef, hasta artık ne isterse yiyebilir, perhiz gerekmez:))
Yanıtla (2) (0)Akparti; 22 senedir varolan ve üretilen kadroları tüketti. Kendi iktidarında ürettikleri de çıkarcı ve ticaret+ siyaset+ maneviyatı macun yapan daldan eğmeler! Aslında iktidar karaya oturdu amma Suriye devrimi ve Apo projesi tekrar yeni bir enerji yüklemesi yaptı. Chp ise ne eski ne yeni bocalayıp duruyor kemalizm bagajı altında eziliyor.
Yanıtla (3) (2)Chp vizyonunu değiştirmedi ği sürece, iktidar değişmez,
Yanıtla (0) (4)Maalasef ülkede alın teri ile kazanmak saflık, hırsızlık arsızlık revaçta sonumuz hayrola
Yanıtla (13) (1)dava cukka davası...ama saftirikleri kullanmak gerek... o yüzden sanki ahlaki bir davası varmış gibi konuşuyor.
Yanıtla (22) (0)Kimin ahlaki davası var? Hadi söyleyin de öğrenmiş olalım
Yanıtla (1) (11)bazı siyasiler niçin ahlaksız: çünkü golf sahasında futbol oynama vaadiyle oy topluyorlar. yani laik seküler düzende islamcılık hayali satıyorlar. her iş/fırsat kendi adamını seçtiğine göre, muhafazakar mahallede bu çelişkiyi kabullenen, sorun etmeyen senkretik, dolayısıyla ahlaksız tipler sözde islamcı partilerde toplaşıyor. evet, teorim önemli bir soruya cevap veriyor. bunların iktidarında yolsuzluklarının pik yapması nın açıklaması budur.
Yanıtla (11) (1)2004´de zamanın CB Siyasi Etik Yasasının çıkarılmasını önermişti. 2008 de Meclis Başkanı C. Çicek ve 2015 de A. Davutoğlu tarafından gündeme getirilmişti. Ve Akp merkezi tarafından onaylanmayınca yasa çıkarılmadı. Yolsuzlukları önleyeceğiz diyen(meşhur 3Y) Akp yalan söylemişti! Hatta(mealen) il ve ilçelerde görev yapacak Akp´li bulamayız cümlesi bile kullanıldı. Dava heyecanı AKP yi ticarethaneye çevirmiştir ve bunu önceki gün Rize´de ilk ağızdan duyduk.
Yanıtla (20) (1)Ahmet Bey, keşke her birim/niz RTE’nin yarısı kadar otokritik yapabilsek. Siz ve benzerleriniz, olumlu olandan olumsuzluk çıkarma hususunda tam “Şarklı” gibi davranıyorsunuz. RTE olmasa yazdığınız bu kadar yazının onda birini yazamazdınız. Ekmeğinizi yediğiniz RTE muhalifliği, sizin ruh sağlığınıza zarar veriyor. Biraz suhulete,, biraz dinlenmeye, biraz kendi içinize dönüşe ihtiyacınız var. Mevla hepimize, önce nefsimizi ıslah etmeyi nasip etsin…
Yanıtla (3) (37)Lafta otokritik yaparak sempati yaratmaya çalışıyor sadece. Hocanın dediklerine değil yaptıklarına bakın diye bir söz vardır malûm.
Yanıtla (14) (0)Bu beyanı ile aynı zamanda adrese teslim 80 milyarlık ihale verip köprü ve otoyol garantisi verilen araç sayısında milyonlarca araçlık artış yapıyorsa makul bir izahatı var mı söylediklerinin?
Geçin onu siz.
Bunca yılda tanıdık kendisini.
Ankara'yi parsel parsel satanlar... ülkeyi parsel parsel satanlar... sonunda parti-devleti olduk ve slmdi ticarethane olduk.
Yanıtla (16) (0)AK Parti Genel Başkanı değil miydi zamanında "Türkiye anonim şirket gibi yönetilmeli" diyen? Bir partinin başkanı ülkeyi şirket gibi görüyorsa, o parti zaten bir ticarethane değil de nedir?
Yanıtla (16) (0)ülke ticarethaneye dönmüş zaten. "devleti şirket gibi yöneteceksin" denirse hukuk adalet özgürlükler yok olur. En önemlisi bağımsız ve tarafsız yargı.
Yanıtla (11) (0)tüm bunları söyleyen parti başkanı acaba ticarethanenin neresinde. Türkiye'nin sorunları maalesef çözülemez. sorun çok çözmek isteyen yok. yuvarlanıp gidiyoruz işte
Yanıtla (9) (0)bu sözden bir şey çıkmaz. bir zamanlar "istanbula ihanet ettik, bundan ben de sorumluyum" demişti, partililer elleri çatlayıncaya kadar kendisini alkışlamıştı. ihanet de halen devam ediyor.
Yanıtla (15) (0)Türkiye'nin iktidar partisini,birinci partisini eleştiriyorsunuz.Ama gerçek ortada,yine iktidar,yine birinci parti.Yanlış yere sataşıyorsunuz,hep kaos,iç çatışmalar,kişisel hırslar içinde bocalayan muhalefeti yönlendirmeniz gerekekir bu aşamada.
Yanıtla (2) (12)Kısaca bütün olumsuzlukları ana sebebi Liyakatsizlere görev verilmesi dir.
Yanıtla (7) (0)En başta M. Vekilleri il, ilçe başkanları, belediye başkanları sorumludur.
Kongreler “yenilenme” zemini olarak görülüyor. Bunu Erdoğan da ifade etti, partinin diğer ileri gelenleri de.
Yanıtla (5) (0)Bu ekiple yenilenme çok zor, başarısızlık akıyor, yerelde chp neden 1 ci oldunun cevabı, liyakatsizlere görev verilmesi dir.
Ay nasıl şaşırdım. Beyefendi sizinde benimde yaşım yetiyor. 70 li yıllarda Erbakanın döneminde batı rahatlamıştı zira rüşvetin tarifesi belliydi. Lidere ,partiye ve işçi yaptırana bedeli ödenirdi. Bunlar nereden geldi, kim artık öyle ayyuka çıktı ki önlemeye çalışıyorlar. Yine bir not ihale yasalarında her şeyi usulüne uydurmaya çalışılırken zamanın lideri ne demişti olmaz çalışacak adam bulamayız demek ateş bacayı sardı.
Yanıtla (5) (0)Siyaset zor iş, her kişi de bulaş(a)mıyor, sonuçta bir vatan evladı bu işleri yapacak, niye ben değilim demek gerekiyor, hırs artı cesaret üstü karizma biraz da sağlam arka yetebiliyor gibi. Sonra vaatler vaatler olur olmaz suçlamalar aklamalar saklamalar savrulmalar takılmalar tapılmalar harala gürele derken çok şükür kurtulanlar, maalesef batıp çıkamayanlar boğulanlar...Hayat işte... Bu arada hatırlatmakta fayda var; siyasetin malzemesi insan ve insanın sahibi O (cc). Akıldan çıkmasa iyi olur.
Yanıtla (1) (0)Mart sonu gibi 8. Olağan Kongre yapılacak ve diyelim 2028 seçimlerine doğru partiyi sırtlanacak kadro seçilecek. Ancak orada seçilecek merkez kadro da yetmez, illerin, ilçelerin, beldelerin de benzeri bir heyecan yüklenmesi lâzım.
Yanıtla (3) (0)Bu heyacan malesef yok, sebeb parti teşkilatlarında çoğu liyakatsiz, son kongrelerde bunu görüyoruz, 22 yıllık tecrübeye yakışmıyor.
Bütün canlılar kozmik sistemin içinde ve biyolojik yaratılış olarak avcı ve toplayıcıdır. Yaşamın temel kuralı av olmayacaksın ve avlayacaksın. Temelde hırsızlıktır. Burada biyolojik insanla lojik insan arasındaki farkı anlamadan, bu canlının servet, şehvet ve devlet denen güçle sınanmadan yaratılanların en şereflisi diye bakarsanız hiç bir şeyi anlayamazsınız. Kısırdöngü içerisinde tarihler boyunca aynı şeyleri savunur durursunuz.
Yanıtla (3) (1)KARARin bugunku manseti: "Bir vakif nasil soyulur" Adeta sn hocamizin bugunku yazisinin canli ornegi olmus. Maalesef "Vakif kur, Mali gotur" sistemi ulkeyi kanser uru gibi sarmis durumda...
Yanıtla (10) (0)Evet aynen öyle.Erdoğan ile Bahçeli ve çevrelerindeki dava arkadaşlarıyla birlikte Türkiye yi bir ticarethane ve vurgunhaneye çevirmişlerdir.Hangi ilde hangi vurgun ve soygunu yaptıkları biliniyor.
Yanıtla (9) (0)Ahmet bey yerden göğe kadar haklısınız AKP bir ticarethaneye döndü de insanlar şunu sorguluyor. CHP farklı mı? O da ticarethane hatta kirli bir ticarethane. Para kuleleri bir yana Namaz kılanları fişleyip kafalarını kesmekten bahsedecek kadar gözü dönmüş darbeci artığı olarak ordudan atılmış teğmenleri daha ballı maaşlarla işe alıp ödüllendirecek kadar kirli hem de...
Yanıtla (0) (8)Bugün akaryakıta gelen zamla
Yanıtla (6) (1)Enflasyon düşüyor düşmeye böyle devam edecek zam yapa yapa
Geliyor geliyor sonraki haberler geliyor gabarda petrol bulduk siha iha haberi e birde suriyede aktif rol haberleri geliyor milletin gazını almak için
Ne güzel söylemis atalarimiz: Balik bastan kokar!
Yanıtla (7) (0)Ömerler aramaya gerek yok adil bir hukuk sistemi olsa yeter. Sistem ömerleri hızla çoğaltır.
Yanıtla (6) (0)Hoca Allah'ını seversen birde otuz yıl devlette görev yapan emeklinin durumunu yazsan emekli memur olmak suç mu askari üçretin altında emekli devlet memurlarının maaş bu vicdanmi hak mı Adalet mi.
Yanıtla (4) (1)Sadece "Ticarethane" değil ki. Aynı zamanda, mülakatte geçme garantili "İş Bulma Kurumu".
Yanıtla (7) (1)Bizdense sıkıntı yok kürsüden atılan sadece gazı alır. Kervan yoluna devam ediyor.
Yanıtla (4) (0)Ömer gibi konuşmak kolay ama Ömer gibi yaşamak zor.omer gibi yaşayanlara selam olsun.
Yanıtla (11) (0)Ak Parti İktidarı her yeri ticarethaneye dönüştürdü şimdi de şikayet ediyor. Bence şikayete hakkı yok çünkü istikamet öyle çizildi.
Yanıtla (5) (1)Gerçi Cumhurbaşkanı gidince bu ülkeyi hakkı ile yönetebilecek birine henüz rastlamadık. Ama uzun iktidar çok mal sahibi gibi " malı onu oyala dı da oyaladı, ta ki mezara kadar" hastalıktır siyaset. Ne ondurur ne öldürür.
Yanıtla (1) (6)İçinde ahlak barındırmayan bir dindarlık anlayışıyla bu netice normal ...
Yanıtla (12) (0)Akp’nin bir davası var mı? Nedir o dava?
Yanıtla (6) (0)Hiç merak etmeyiniz üç defada seçilir beş defada. Kazan ,Kazan ile hep kazanıyor.not Dereye su gelene KADAR kurbağanın gözü patlatmış.olan maaşına zam bekleyenlere oldu.
Yanıtla (1) (0)2024 yılını 'Emekliler Yılı" ilan eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2025 yılını 'Aile Yılı' ilan etti.... Bu durumda Allah ; ailelerin yardımcısı olsun 2025 te ... Bilindiği üzere 2024 emeklilerin yılıydı ..... !
Yanıtla (4) (0)Tekrar bir yalan dolan entrika ile bir dönem dahanın altyapısı olduğu apaçık ve gülünç bir çıkış..
Yanıtla (5) (0)Ülkede yapılmış bir tek ihale gösterilsin ki, hakkıyla yasalara uygun yapılmış olsun.. Aklımızla dalga geçiliyor resmen...
Adamlar zaten siyaseti ticaret için yapıyorlar. Var mı hizmet için siyaset yapan? Öyle olsa şimdiye Marsa gitmiştik.
Yanıtla (2) (1)Eh sanayici olamayınca ticaret kalıyor geriyor. Ve bizde üretimin değerleri ile değil alıp satmanın değerlerine talim ediyoruz ancak.
Yanıtla (1) (0)Ya ya
Yanıtla (25) (0)İtiraf etmeye başlanıyor
Hak edene değil
Benden olana
Ticarethane yenilir yutulur su götürür ve kabul ederiz bir yerde. Ancak şu Yunus Emre enstitüsü su götürmüyor. Bu çok kaba. Bence adı geçen mevkileri özür dileyerek terk etmeliler ve gidip savcılıkta ifade vermeliler. Ama Erzurum milletvekili ve eşini hatırlayan varmı. Hatta bu vekile Aile bakanlığı sahip çıkmalı ve davayı devam ettirmeliydi. Ne oldu sahi o işin sonu. Bence dört gariban borsa oynayan ödedi herşeyi.
Yanıtla (32) (0)Günaydın Reis denir artık buna, AKP kuruluşundan bu tarafa zaten ticarethanenin tam da göbeği olmuştur hem de sadece ticarethane değil her türlü menfaatin partizanlara dağıtıldığı çoklu yönlü bir menfaathane. AKP'nin temel sorunu ekonomi ile ticareti birbirine karıştırmasıdır. Tİcaret kar amaçlıdır ama ekonomi bütün iktisadi bireylerin refah düzeyini arttırmaya yönelik etkin üretim ve adil bölüşüm arayışı ve yönetimidir. Ancak AKP iktidarı devamlı kılmak için pazarı tekeline almıştır.
Yanıtla (29) (0)Zaten öyle. 'ticarethane' olmanın önüne geçmekte mümkün değil. şikayetlerin ne olduğunu bilemiyoruz tabi. bu da ayrıca garip bir durum. sayın Erdoğan il kurultaylarında 'sayın Cumhurbaşkanımız' diye takdim ediliyor ama AK parti genel başkanı olarak konuşuyor. hiç kimse cumhurbaşkanımız konuşuyor diyemiyor ki. derse yalan olur. bu sistem başkanlık falan değil. başkan aynı zamanda parti başkanı olmaz. Trump Cumhuriyetçi partinin adayı. başkanı değil.
Yanıtla (18) (0)Siyasi Ahlak Yasası, İmar rantlarına son verecek yasal düzenleme girişimlerini, Meclis komisyonlarında kabul edildikleri halde "Bu yasalar çıkarsa ben partiye ilçe başkanı bulamam" diyerek engelleyen insan mı bu sözleri söylüyor?
Yanıtla (31) (0)" - Ne yani, siyaset yapıyoruz diye biz/çocuklarımız ticaret yapmasınlar mı?!! - İktidar avantajlarını ticarette kullanmak kime/kimlere mahsus?!!"
Yanıtla (17) (0)Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil!
Ah yalan dünya!
Bırakın partiyi ülkeyi ticarethaneye çevirdiler. Ulaştırma bakanının açıklamasına göre Çanakkale köprüsü için 16 milyon 425 hazine garantisi verilmiş ama bir yılda geçen taşıt sayısı 2 milyon 200 bin. Kaynakların kimden alınıp kime aktarıldığı gün gibi ortada. Buna rağmen bir kesim reis yol yaptı, köprü yaptı diye göbek atıyor.
Yanıtla (28) (1)Gemiye eskiden veya simdi omuz vermis kimse temiz muamelesi yapmasin zira en hafif tabiriyle ticarethane (!) en az son 15 senenin hikayesi. Zamaninda gordugu halde gozlerini kapayanlar bugunun mimari oldular.
Yanıtla (19) (0)"Hakkımı Helal Etmiyorum" diyor
Yanıtla (21) (0)Asıl ya emekli asgari ücretli hakkını helal ediyormu!.Halkın vergisi kur
korumalı ya para yatıran zenginlere gitti şimdi de faiz e gidiyor vergiler zenginleri daha zengin ediyorlar,olan ise emekli ye olmakta emekli ye karşı kalbinde merhamet kalma dı ,kalsa idi emekli bütçeden bu kadar zam almaz dı,kalpte merhamet kalmayınca işi zor dur merhamet etmez ise ALLAH ta merhamet etmeyene merhamet etmez
Reis zamanında davudogluna söylemeye çalışmıştı ama anlatamamıştı işte. Bugün daha iyi anlıyoruz. işte büyüklük bu...
Yanıtla (5) (6)Böyle yaparsanız partide hizmet ve dava heyecanı kalmaz demişti. Bak işte oldu...